Home |
Section One |
Section Two |
Section Three |
Section Four |
Case Studies
History of Police Technology |
Student Resources |
Police
Technology Consulting
Police Technology Articles | Site Map
|Contact Us
Günümüzde dijitalleşme ve teknolojik gelişmeler, kamu güvenliği alanında köklü değişiklikler yaratıyor. Özellikle emniyet teşkilatları, suçla mücadele ve kamu düzeninin sağlanmasında daha etkin, hızlı ve şeffaf çözümler üretmek için akıllı teknolojilere yöneliyor. Akıllı kameralar, veri analiz sistemleri, mobil uygulamalar ve bulut tabanlı platformlar gibi yenilikçi araçlar, polis teşkilatlarının operasyonel kabiliyetlerini artırıyor. Bu teknolojiler sayesinde suçların önlenmesi, olaylara müdahale süresinin kısalması ve delil toplama süreçlerinin daha güvenilir hale gelmesi mümkün oluyor.
2023 yılı itibarıyla Amerika Birleşik Devletleri'nde 18.000’den fazla polis departmanı çeşitli akıllı teknolojileri aktif olarak kullanıyor. Türkiye’de de Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM), son yıllarda akıllı şehir projeleri kapsamında birçok ilde yeni nesil güvenlik altyapılarını devreye aldı. Özellikle büyükşehirlerdeki Kent Güvenlik Yönetim Sistemleri (KGYS), yüz tanıma ve plaka tanıma gibi özelliklerle entegre edilerek olaylara hızlı müdahale imkânı sunuyor.
Bu teknolojilerin adaptasyonu sadece teknik bir dönüşüm değil; aynı zamanda etik, hukuki ve toplumsal boyutları da olan kapsamlı bir değişimdir. Polis teşkilatları için bu dönüşüm; operasyonel verimliliğin artmasının yanı sıra şeffaflık, hesap verebilirlik ve toplumla ilişkilerin güçlendirilmesi anlamına da geliyor.
Bodycam yani vücut kamerası teknolojisi, son on yılda polis teşkilatlarının en çok yatırım yaptığı alanlardan biri haline geldi. İlk olarak 2012 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde pilot uygulamalarla başlayan bodycam kullanımı, kısa sürede Avrupa ülkelerine ve Türkiye’ye yayıldı. Bodycam’ler; polis memurlarının üniformalarına takılan, sesli ve görüntülü kayıt yapabilen taşınabilir cihazlardır.
Başlangıçta temel amaç; olay yerindeki müdahalelerin kaydedilmesiyle hem polis memurlarının hem de vatandaşların haklarının korunmasıydı. Ancak zamanla bu teknolojiye eklenen canlı yayın, otomatik kayıt başlatma, gece görüşü ve bulut entegrasyonu gibi özelliklerle bodycam’ler çok daha işlevsel hale geldi. 2021 yılında Axon firması tarafından piyasaya sürülen Axon Body 3 modeli, LTE bağlantısı sayesinde anlık veri aktarımı yapabiliyor ve olay komuta merkezine gerçek zamanlı bilgi sunabiliyor.
Türkiye’de ise 2020 yılından itibaren EGM tarafından başlatılan pilot projelerle birlikte binlerce polis memuruna bodycam dağıtıldı. Özellikle toplumsal olaylarda, trafik kontrollerinde ve şüpheli yakalamalarında bu cihazların kullanımı yaygınlaştırıldı.
Aşağıdaki tablo bodycam teknolojisinin evrimini özetlemektedir:
Yıl | Temel Özellikler | Öne Çıkan Firma/Ürün |
---|---|---|
2012 | Temel video kaydı | Taser Axon Flex |
2015 | HD video & geniş depolama | Reveal Media RS2-X2 |
2018 | Gece görüşü & GPS entegrasyonu | Motorola Si500 |
2021 | LTE bağlantısı & canlı yayın | Axon Body 3 |
Bodycam’lerin faydaları arasında; şeffaflık artışı, sahte iddiaların azalması, delil bütünlüğünün korunması ve personelin davranışlarında olumlu değişimler gözlemleniyor. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre bodycam kullanılan bölgelerde vatandaş şikayetlerinde %33’e varan azalma görülmüştür.
Akıllı telefonlar artık yalnızca iletişim aracı değil; polis operasyonlarında stratejik bir unsur haline geldi. Mobil uygulamalar sayesinde saha ekipleri anlık bilgilere ulaşabiliyor, koordinasyon sağlayabiliyor ve olaylara daha hızlı müdahale edebiliyorlar. Bu uygulamalar suç veri tabanlarına erişimden kimlik doğrulamaya, delil fotoğraflarının güvenli şekilde iletilmesinden görev atamalarına kadar birçok işlevi kapsıyor.
Örneğin EGM’nin geliştirdiği POLNET Mobil uygulaması sayesinde ekipler; aranan şahıs sorgulama, araç plaka kontrolü ve adres tespiti gibi işlemleri saniyeler içinde gerçekleştirebiliyorlar. ABD’de ise FirstNet gibi özel güvenlik ağları üzerinden çalışan mobil platformlar aracılığıyla polis memurları birbirleriyle güvenli şekilde iletişim kurabiliyor.
Mobil uygulamaların getirdiği avantajlar:
Bu gelişmelerin yanında siber saldırılara karşı alınacak önlemler de kritik önem taşıyor. Çünkü mobil uygulamalarda toplanan hassas veriler kötü niyetli kişilerin hedefi olabiliyor.
Akıllı teknolojilerin yaygınlaşması beraberinde önemli veri güvenliği risklerini de getiriyor. Emniyet teşkilatları günlük olarak milyonlarca kişisel veriyi işlerken; bu bilgilerin gizliliği, bütünlüğü ve erişilebilirliği konusunda yüksek standartlarda koruma sağlamak zorunda kalıyorlar. Özellikle vücut kameralarından elde edilen görüntüler veya mobil uygulamalardaki sorgu verileri ciddi siber tehditlere açık durumda.
KPMG’nin 2022 tarihli “Kamu Sektöründe Siber Güvenlik” raporuna göre dünya genelinde kamu kurumlarının %41’i son üç yılda en az bir kez siber saldırıya uğradığını bildirmiştir. Türkiye’de de özellikle fidye yazılım saldırıları nedeniyle bazı belediyelerin hizmetlerinde aksamalar yaşanmıştır.
Veri güvenliği konusunda karşılaşılan başlıca zorluklar:
Polis teşkilatlarının bu risklere karşı alabileceği bazı önlemler şunlardır:
Yasal mevzuata uyum da büyük önem taşıyor: Türkiye’de Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında emniyet teşkilatlarının topladığı tüm kişisel veriler belirli kurallar çerçevesinde işlenmek zorunda.
Teknolojik yeniliklerin başarılı şekilde hayata geçirilmesi için en kritik unsur insan faktörüdür. Polis teşkilatlarındaki personelin yeni sistemlere uyum sağlaması hem eğitim süreçlerinin kalitesine hem de adaptasyon hızına bağlıdır. Akıllı cihazların kullanımı konusunda yeterli eğitim almayan personel hem hata yapmaya daha yatkın olur hem de teknolojinin sunduğu tüm avantajlardan yararlanamaz.
Son yıllarda birçok ülke polis akademilerinde dijital okuryazarlık eğitimlerine ağırlık vermeye başladı. Örneğin İngiltere Metropolitan Polisi’nde 2021 yılında başlatılan “Digital Policing” programıyla tüm yeni mezunlara mobil cihaz yönetimi, dijital delil toplama ve siber suçlarla mücadele konularında kapsamlı eğitimler veriliyor.
Türkiye’de ise EGM bünyesinde Bilgi Teknolojileri Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen seminerlerde binlerce polise KGYS kullanımı, mobil uygulamalar üzerinden raporlama teknikleri ve siber tehditlere karşı alınacak önlemler anlatılıyor.
Eğitim süreçlerinde dikkat edilmesi gereken noktalar:
Aşağıda tipik bir adaptasyon sürecinin aşamaları özetlenmiştir:
Başarılı bir adaptasyon süreci sonunda personelin teknolojiye olan bakış açısı olumlu yönde değişirken genel operasyonel başarı oranlarında da artış gözlemlenir.
Akıllı teknolojiler yalnızca operasyonel etkinliği artırmakla kalmaz; aynı zamanda toplum ile polis arasındaki ilişkiyi de dönüştürür. Şeffaflık ilkesinin güçlenmesiyle vatandaşların polise olan güveni artar; yanlış anlaşılmaların önüne geçilir ve birlikte çözüm üretme kültürü gelişir.
Örneğin bodycam görüntülerinin adli süreçlerde delil olarak kullanılması hem vatandaşların haklarını korur hem de polisin mesleki itibarını yükseltir. ABD’de yapılan araştırmalara göre bodycam kullanılan bölgelerde vatandaş-polis çatışmalarında %19 oranında azalma tespit edilmiştir (Washington Post, 2020).
Mobil uygulamalar aracılığıyla vatandaşların suç ihbarında bulunabilmeleri veya trafik cezalarını online ödeyebilmeleri günlük hayatın kolaylaşmasını sağlar. Ayrıca sosyal medya platformlarında aktif olan emniyet müdürlükleri halkla daha yakın temas kurarak bilgilendirme kampanyaları yürütebilirler.
Toplum-polis ilişkilerini güçlendiren başlıca akıllı teknoloji örnekleri:
Tüm bu gelişmeler ışığında akıllı teknolojiler; kamu düzeninin sağlanmasında sadece teknik bir araç değil aynı zamanda toplumsal barışın tesisinde önemli bir köprü rolünü üstlenmektedir.